Barok müziğin yıldızlarıyla randevu

Dünyanın önde gelen festivalleri ve konser salonlarında sahne almış, Barok müziğin günümüzdeki en prestijli topluluklarından Concerto Köln ve barok keman virtüözü Giuliano Carmignola, 15 Aralık Cuma akşamı İş Sanat sahnesindeydi.

Concerto Köln, otuz yılı aşkın süredir 18. ve 19. yüzyıl müziğine odaklanan performanslarıyla adını dünya çapında duyurmuş topluluklardan biri. Echo Klassik de dahil olmak üzere 75’in üzerinde ödüllü albüm kaydı olan Concerto Köln, Mozart’ın “La Nozze di Figaro” (Figaro’nun Düğünü) eseri için gerçekleştirdiği kaydıyla (2004) layık görüldüğü bir Grammy ödülünün de sahibi.

Gecenin solisti Giuliano Carmignola, Romantik dönem, Klasik dönem ve 20. yüzyıl eserlerine uzanan geniş bir repertuara sahip olsa da, Barok müzikteki başarısıyla apayrı bir üne sahip. Gramophone dergisinin ‘barok kemancılar arasında bir prens’ olarak nitelediği Carmignola, İtalya’nın Treviso kentinde büyümüş. Keman yolculuğuna babasıyla başlamış, Luigi Ferro ile çalıştığı Venedik Benedetto Marcello Konservatuarı’ndan mezun olmuş. 1971’de “Premio Città di Vittorio Veneto” ve 1973’te Cenova’da gerçekleşen Paganini Yarışması’nda aldığı ödüller, kariyerinde birer dönüm noktası olmuş. Claudio Abbado, Giuseppe Sinopoli gibi şeflerin yönetiminde solistliğini üstlendiği konserlerle Royal Albert Hall, La Scala, Musikverein, Berlin Filarmoni ve Tchaikovsky Hall’un kapıları önünde açılmış.

Konser, Concerto Köln performansıyla dinlediğimiz Evaristo Felice Dall’Abaco imzalı Concerto a più Istrumenti Op. 5 No. 6 ile başladı. Verona doğumlu bestecinin İtalyan barok müzik geleneğini, Brüksel’de geçirdiği 10 yıldan ilhamla Fransız stiliyle birleştirdiği bu karakteristik eser, gecenin dinamizmle geçen ilk dakikalarına imzasını attı.

Carmignola’nın sahne almasıyla birlikte kendimizi barok dönemin en önemli bestecilerinden Johann Sebastian Bach’ın Sol Minör Konçertosu’nun (BWV 1056a) büyüsüne bıraktık. Bach’ın ilk olarak keman için yazdığı, ancak orijinal keman yazmaları kayıp eserlerinden biri olan konçerto, klavsen uyarlaması olarak tanınmış ve literatürde klavsen konçertosu olarak yer bulmuş. Eserin ortaya çıkış öyküsü ne olursa olsun, çağlardır üzerinde hemfikir kalınan nokta ise eserin zamansızlığı. Konserde Marco Serino düzenlemesiyle dinlediğimiz konçerto, müzik mirasının gölgede kalmış eserlerinden birini dinlememize fırsat verdi.

Ardından, sahneyi klasik dönemin konçerto anlayışına girizgâh niteliğindeki Bach eseri, Mi Majör Konçertosu (BWV 1042) aldı. Keman için yazılmış dokunaklı partisiyle, Adagio bölümü Bach’ın yazdığı en duygusal bölümlerden birisi olarak anılan bu eseri, bu ustalıkta bir solist ve topluluğun yorumuyla dinlemenin ayrıcalığını yaşadık.

Benedetto Marcello’nun Re majör Senfonisi (Oratorio Joaz) ile başlayan ikinci bölüm, Pietro Antonio Locatelli’nin Sol Minör Konçerto Grosso Op. 1 No. 12 eseriyle devam etti. Ustalık gerektiren solist partisiyle akıllarda yer eden J. S. Bach – La Minör Keman Konçertosu (BWV 1041) geceye görkemli bir nokta koyduysa da, gecenin yıldızları kesintisiz alkışlar sonrasında yeniden sahne alıp bir performans daha sundular.

Carmignola ve Concerto Köln, bis için J. S. Bach’ın İki keman, yaylı çalgılar ve sürekli bas için Re Minör Konçertosu’nun üçüncü bölümünü (BWV 1043) dinamik bir yorumla seslendirdiler. Bu kez sahnede bir değil, iki virtüöz vardı; Carmignola’yla birlikte Concerto Köln’ün başkemancısı Evgenii Sviridov da performansıyla göz kamaştırdı. Giuliano Carmignola’nın 1732 yapımı Stradivarius Baillot kemanı ve Sviridov’un 1732 Napoli yapımı Januaryius Gagliano barok kemanını yan yana dinleme şansına eriştiğimiz bu performansla gece, 24. sezonun unutulmazları arasına eklendi.

Şimdi yılın son buluşması, Karsu ve Dünyanın Sesleri için heyecanla geri sayma zamanı…