Tarifsiz bedensel acılara göğüs gerdiği 47 yıllık ömrünün her anını sanata adayan, büyük aşklar yaşayan, tekerlekli sandalyede bile olsa politik eylemlere katılmaktan geri durmayan Frida Kahlo, ölmeden hemen önceki günlerde günlüğüne, “Umarım çıkış mutludur ve umarım asla geri dönmem.” yazıyor ve son resmine, ironik bir veda gibi “YAŞASIN HAYAT” sözlerini ekliyordu.

Viva la Vida (Yaşasın Hayat), hayatının en güneşli günlerini de en karanlık gecelerini de her zaman dolu dolu yaşamış Frida Kahlo’nun eserlerinde işlediği duyguları dans aracılığıyla keşfe çıkararak sanatçının hiçbir zorluğa boyun eğmeyen ruhunu, ateşli tutkusunu ve derin acısını görünür kılıyor.

Kahlo’nun 1939 tarihli otoportresi İki Frida’dan yola çıkan İspanyol koreograf Gasa Valga, “Kahlo ölümden döndüğü feci kazadan sonra adeta iki farklı kişilikte yaşıyor: Biri ölümle yüzleşmiş Frida, diğeri tüm acılardan azade, sınırsız bir neşeyle hayatı kucaklayan Frida. Ruhundaki bu ikilik bazen aynı anda ayrı ayrı var oluyor, bazense birleşiyor.” diyerek dansçılar Lara Brandi ile Alice Amorotti’nin performanslarıyla Kahlo’nun yaşamının karmaşıklığını ve dünya görüşünü yansıtan bir görsel anlatı yaratıyor.

Viva la Vida’da Roberto Tubaro imzalı orijinal müzikleri ve yine Tubaro’nun düzenlediği farklı parçaları canlı icra eden Greta Marcolongo ve her biri mükemmel müzisyenlerden oluşan topluluğu ise izleyicileri Frida’nın yoğun imge dünyasının melankolik atmosferiyle sarıp sarmalıyor.

İspanyol koreograf Enrique Gasa Valga, Küba Ulusal Bale Okulu’ndan mezun olduktan sonra kariyerine 2003’te Avusturya’daki Tirol Devlet Tiyatrosu’nun dans topluluğunda başladı ve 2009’da topluluğun başına geçti. Daha ilk prodüksiyonuyla Tirollü izleyicilerin takdirini toplayan sanatçı, sayısı 20’yi aşan koreografilerinden bazılarını uluslararası turnelerde ve festivallerde sahneledi. Aralık 2023’te kendi topluluğunu kurdu. Gasa Valga, Viva la Vida ve Fırtına prodüksiyonlarıyla iki kez Avusturya Müzik Tiyatrosu Ödülü kazandı.

Limonada – Enrique Gasa Valga Dans Topluluğu sizleri sanat tarihindeki en ilham verici kişiliklerden birinin yüreğine ve ruhuna bir yolculuğa davet ediyor.