İbrahim Çallı
İbrahim Çallı, Hayatı ve Eserleri
Türk Resim Sanatı Tarihinde 1914 Kuşağı
Türk sanat tarihinde önemli bir yere sahip olan İbrahim Çallı, 1882 yılında Denizli’nin Çal ilçesinde dünyaya geldi. İbrahim Çallı, askeri okula gitmesi için ailesi tarafından İstanbul’a gönderildi ancak Çallı, resim çalışmalarına devam etmek istedi. Sanatçı ilk resim derslerini ressam Rupen Seropyan’dan aldı. Şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Sanayi-i Nefise Mektebi’ne giren sanatçı, 6 yıllık okuldan 3 yılda mezun oldu. Akademide Salvatore Valeri ve Joseph Warnia-Zarzecki’nin öğrencisi oldu.
1909’da Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. 1910’da mektebi birincilikle bitirmesinin ardından, yine birincilikle kazandığı Avrupa Sınavı’yla Paris’e gönderildi ve burada École des Beaux-Arts’da Fernand Cormon’un atölyesinde çalıştı. 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla İstanbul’a döndü, aynı yıl Sanâyi-i Nefîse’de hoca oluncaya kadar Şehzade Abdülmecid Efendi’nin resim hocalığını yaptı. Savaş resimleri yapmak üzere 1917’de kurulan Şişli Atölyesi’nde çalıştı ve bu atölye sonucunda ortaya çıkan resimler 1918’de Viyana’da sergilendi.
Osmanlı Dönemi’nin en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilen Çallı, Cumhuriyet tarihinin ilk dönemlerine kadar çalışmalarına devam etti. Natüralist ve figüratif tarzıyla dikkat çeken İbrahim Çallı’nın eserlerinde, yaşadığı döneme ait izler bulunur.
Sanatçının resimlerinde özellikle günlük yaşam sahneleri, portreler ve manzaralar bulunur. Türk toplumunun değişen yüzünü eserlerinde resmetmeyi amaçlayan sanatçı, Viyana ve İstanbul sergilerine katıldı. Sanatçının etkin çalışmaları ve geniş ölçüdeki tanınırlığı 1914 kuşağı olarak tanınan sanatçı grubunun “Çallı Kuşağı” olarak da anılmasını sebep oldu.
1914 Kuşağı
Sanat tarihimizde çok önemli bir yeri olan 1914 Kuşağı, namı diğer Çallı Kuşağı, Hikmet Onat (1882-1977), Feyhaman Duran (1886-1970), Hüseyin Avni Lifij (1886-1927), Nazmi Ziya Güran (1881-1937), Namık İsmail (1890-1935) ve gruba adını vermiş İbrahim Çallı (1882-1960) gibi çok kendine has karaktere sahip ressamlardan oluşan bir kuşaktır. Bu sanatçıları ortak noktada buluşturan özellikleri ise o dönemde Osman Hamdi Bey’in desteğiyle ya da farklı şekillerde kendilerini finanse ederek Paris’e resim eğitimi almaya gitmiş ressamlar olmalarıdır. Çallı Kuşağı ressamları Paris’e gittiklerinde Empresyonist Akımı’ını (İzlenimcilik) kendilerine yakın buldu ve Empresyonist tarzda resim denemeleri yaptı. 1914 yılına gelindiğinde I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle yurda dönen ressamlar, farklı görevlerde bulundular ve öğrendikleri empresyonizm anlayışından ilhamla, kendi yorumlarını da katarak, çok karakteristik resimler ürettiler ve pek çok sanatçıya da eserleriyle ilham oldular.
Önemli eserleri arasından örnekler:
- Manolyalar
- Atatürk Portresi
- Peyzaj Emirgan
- Beyaz Örtülü Kadın
- Tarakçı Kadın
- Ayvazoski’nin İstanbul Manzarası
- İstiklal Marşı’nın Kabulü
- Köy İçinde Çocuk Oyunları
İbrahim Çallı’nın Atatürk portresini, Gül Koklayan Kadın eserini, çiçek ve meyveli natürmortlarını, İstanbul peyzajlarını, balık ve balıkçıları betimlediği eserlerini Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin kalıcı ve süreli sergilerinde görebilirsiniz.
İbrahim Çallı’nın Türk resim sanat tarihinin en önemli figürlerinden biri haline gelmesini sağlayan çok sayıda etken vardır. Bunlar arasında; natüralist tarzı, eserlerini Empresyonist bir üslupla ele alması, Batı’da kazandığı eğilimleri Türk sanatına yansıtması sayılabilir.
Sanatçı 22 Mayıs 1960 tarihinde mide kanaması geçirdi ve 77 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti. Sanatçının eserleri Türkiye’nin çeşitli müzelerinde sergilenmektedir.