Tanzimat Dönemi Aydını: Osman Hamdi Bey, Hayatı ve Eserleri
1842-1910 dönemleri arasında yaşamış olan sanatçı, ressamlığının yanı sıra bir arkeolog, eğitimci ve müzecidir. Hukuk eğitimi almak için Paris’e gitmiş ama bu eğitimi yarıda bırakarak Paris Güzel Sanatlar Okulu’nda (Ecole des Beaux-Arts) ressamlık eğitimi almaya başlamıştır. Osman Hamdi Bey, 1869’da edindiği bilgi ve donanımla yurda geri döndü, bugünkü adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kuruluşunda öncü oldu. Uzun yıllar Müze-i Hümayûn’un (İstanbul Arkeoloji Müzesi) müdürlüğünü üstlendi ve Müze’nin koleksiyonunu büyük ölçüde genişletti. Nemrut Dağı tümülüsünde, Lagina’da bulunan Hekate Tapınağı’nda kazılar başlattı. Başlattığı en önemli arkeolojik kazısı ise Sayda (Sidon, Lübnan) kazısından kral mezarlığı kazılarıdır.
Etkilendiği Sanatçılar ve Akımlar
Osman Hamdi Bey, Türk resminde anıtsal figürleri kompozisyonlarına dâhil eden ilk ressamlardan biridir. Batı kültürüyle Osmanlı kültürünü harmanlayarak eserler verdi. Paris’te eğitim aldığı yıllarda dönemin ünlü oryantalist ressamı Jean-Léon Gérôme ve Gustave Boulanger ile yakın ilişkiler kurdu, bu iki sanatçıdan oldukça etkilendi. Gérôme etkisi detaycılık, kompozisyon ve tarihsel detaylar ile kendini göstermektedir. Gustave Boulanger ise Gérôme’nin yakın arkadaşlarından biridir. Osman Hamdi Bey bu sanatçının derslerine de katılma fırsatı buldu. Boulanger’den aldığı dersler, Osman Hamdi Bey’in perspektif ve teknik becerilerini geliştirmesinde etkili oldu.
Önemli eserlerinden bazıları şunlardır:
- Kaplumbağa Terbiyecisi
- İftardan Sonra
- Mihrap
- Silah Taciri
Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” ve “İftardan Sonra” isimli eserleri Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin kalıcı ve süreli sergisinde görülebilir.
Osman Hamdi Bey, vefatından önce yaşadığı hastalıklarına rağmen son zamanlarına kadar üretmeye devam etti. 24 Şubat 1910 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybeden sanatçının ölümü, sanat dünyasında önemli bir kayıp olarak görüldü. Sanatçının kabri, Kocaeli, Eskihisar’da yazlık olarak yaptırdığı çiftlik evinin arkasında yer almaktadır.