1903’te Giresun’un Görele ilçesinde doğan Hamit Görele 1922’de İstanbul Mühendis Mektebi’nde iki yıl eğitim gördükten sonra buradan ayrılarak İstanbul Devlet Güzel Sanat Akademisi’ne girmiştir. Hikmet Onat ve İbrahim Çallı atölyelerindeki öğrenciliğinden sonra 1928’de devletin açtığı Avrupa bursu sınavını kazanarak Paris’e resim eğitimine gönderilmiş; dört yıl André Lhote Atölyesi’nde ve Académie Moderne’de çalışmıştır.

Sanatçı, ilk zamanlarında resimlerinde doğadan soyutlamaya yönelmiş, ilerleyen yıllarında ise soyutlamadan doğaya varmayı seçmiştir. Renk ve desene verdiği önem çoğu zaman biçimden önce gelir. Daha geç dönem resimlerinde ise ihmal ettiği “biçim” kavramı en az renk kadar önemlidir. Daha çok figüratif eserler üreten sanatçı, resmin geometrik bir anlayışa dayandığına olan inancı nedeniyle son yıllarda geometrik soyut bir resim anlayışı benimsemiştir.

Mayıs ayının misafiri olan “Portre” eseri sürprizlerle doludur… Duralitin ön yüzünde gördüğümüz kadın; güçlü yüz ifadesi ve kolunu dayadığı sandalyedeki rahat duruşuyla etkileyicidir. Modelin hemen arkasına yerleştirilmiş yarı gizli bir başka kadın yüzü esere son derece gizemli bir hava katar. Hamit Görele’nin karakteristiği olarak geniş yüzeylere verilen renkli gölgeler dikkat çeker. Eserin bir başka etkileyici özelliği ise duralitin arka yüzüne resmedilmiş olan nü model ve modeli resmetmekte olan ressamdır… Bu ressamın ve modelin kim olduğu ise resmin gizemlerinden biridir.