İş Sanat’ta 24. sezonun en “İstanbul Kadar Güzel” gecesi, Kayahan’ın ölümsüz şarkılarını Emre Altuğ’un sesiyle bir araya getirerek ardında unutulmayacak anlar bıraktı.
Unutulmamaya yemin etmiş şarkılar
Her evde bir müzik setinin olduğu, yeni sesleri, yeni şarkıları TV programlarında, şarkı yarışmalarında keşfedip kasetlere kaydettiğimiz ve en çok da kasetleri kurşun kalemlerle geri sardığımız yılların anıları, o günleri yaşayanlar için bir başkadır. Bu yıllara damgasını vurmayı başarmış birkaç isim varsa, onlardan biri de Kayahan’dır.
Kendisini Türkiye’ye tanıtan 1978 tarihli “İstanbul Hatırası” adlı şarkısının nakaratı, geçtiğimiz günlerde İş Sanat sahnesinde yepyeni bir anlam kazandı. “İstanbul’da bir güzel, İstanbul kadar güzel” sözlerinden ilhamla “İstanbul Kadar Güzel” başlığını taşıyan konser, 13 Mart Çarşamba akşamı bizi özel bir gecede bir araya getirdi.
Emre Altuğ’un sesini Kayahan şarkılarıyla bir araya getirme fikri, Altuğ ve İş Sanat’ın sanat yönetmeniyle uzun yıllara dayanan dostluğunun bir meyvesiymiş. Tıpkı Kayahan ve Nilüfer’in iş birlikleri gibi iki ortak kalp ve akıldan türeyen bu harika fikir, 24. sezona en kendine has gecelerinden birini armağan etti. Kimilerini çocukluk, kimilerini ilk gençlik, kimilerini ise yetişkinlik yıllarımızdan hatırladığımız Kayahan şarkıları, Emre Altuğ’un sesi, yaklaşık 30 kişilik bir orkestranın performansı, Alper Kömürcü’nün aranjmanları ve müzik direktörlüğü ile yeniden hayat buldu.
Konser, adını aldığı “İstanbul Hatırası” ile başladı, Emre Altuğ sahneye müthiş bir ışıltıyla adımını attıktan sonra, yaklaşık 2 saat boyunca kesilmeyen bir rüzgâr gibi esip geçti. 80’li yıllarda hem Kayahan hem Sezen Aksu’nun albümlerinde yer almış “Hep Karanlık”, Nilüfer’in sesiyle özdeşleşmiş “Kar Taneleri” gibi klasiklerde devam eden konserde “Bir Aşk Hikayesi”ni dinlerken etkileyici bir mizansene de tanık olduk. Şarkının bir mektubun satırlarını dinleyiciye okur gibi yazılmış olan bölümünde, Emre Altuğ bize sahnedeki çalışma masasından seslendi. Masanın hemen yanında asılı olan, Kayahan’ın son konserinde taktığı kasket ve atkısı ise İpek Açar’ın katkısıyla gece boyu tüm konsere eşlik etti.
Konser, Nilüfer yorumuyla klasikleşmiş “Aman”, Kayahan’ın kızı Beste için kaleme aldığı “E bebeğim”, Loreena McKennitt bestesine yazdığı sözlerle hayat bulan “Çok Uzaklarda” ile devam etti. Çok Uzaklarda için Emre Altuğ’la bir düet gerçekleştiren Demet Sağıroğlu, seneler içinde hiç değişmeyen sesi ve zarif duruşuyla geceye bambaşka bir anlam kattı. Kayahan’ın uzun yıllar boyunca vokalistliğini yapmış, daima yanı başında görmeye alışık olduğumuz Demet Sağıroğlu’na, sahneye adım attığı andan “Odalarda Işıksızım”ı tek başına söyleyip sahneden indiği ana dek içten ve güçlü alkışlar eşlik etti. Ardından, sırada “Keşke Demet Hanım bir şarkı daha söyleseydi” duygumu güçlendiren “Gözlerinin Hapsindeyim” vardı. Kayahan’ın 1990 Eurovision Yarışması’nda Türkiye’yi Zagreb’de temsil ederken söylediği, canlı yayında dinlediğim bu şarkı benim için unutulmaz bir çocukluk hatırasıydı. Orkestranın şef Ümit Eroğlu yönetimindeki eşliği, Demet Sağıroğlu’nun sesi kadar stilini de öne çıkaran ‘Sade’vari kıyafeti, İskender Paydaş’ın 10 saniyede fırtınalar koparan akordeon solosu ile çok sevdiğim bu Kayahan şarkısını İş Sanat’ta dinlemek yüzümde kocaman bir gülümseme bıraktı.
Emre Altuğ’a tüm dinleyicilerin eşlik ettiği “Asırlardır Yalnızım”, “Bir Garip Serçe” performanslarını Altuğ’un albümlerini yapmadan önce sık sık sahnede çaldığını söylediği Kayahan bestesi “Yağmur” izledi. Altuğ, heyecanını gizleyemediği gecede şarkılar arası anekdotlarla hem Kayahan’ın şarkı yazarlığındaki gücünü hem de kendi kariyerindeki önemini dile getirdi. “Esmer Günler”, “Beni Anlamadın Ya” performanslarının ardından, sahneyi Emre Altuğ’a “Seninle Her Şeye Varım Ben” ile eşlik etmek üzere İpek Açar aldı. Açar, Kayahan’a Kuşadası Altın Güvercin Yarışması’nda ödül getiren “Geceler” adlı bestesini de başarıyla seslendirdi.
Kayahan’ın kendi sesine de kulak verme şansı bulduğumuz “Sabahlar Uzak” ve ardından “Mor Menekşe” ile “Mavilim” tüm salonun eşlik ettiği performanslara dönüştü. Demet Sağıroğlu ve İpek Açar’ın tekrar sahne alarak Emre Altuğ ile birlikte yorumladıkları “Melankoli”, Alper Kömürcü’nün enfes düzenlemesi ve orkestranın dinamik eşliğiyle gecede kendine ayrı bir yer edindi. Hız kesmeden devam eden alkışların ardından üç sanatçı bis için “Asırlardır Yalnızım” parçasını birlikte söylediler.
Türkçe Sözlü Hafif Müzik külliyatının vazgeçilmezleri haline gelmiş Kayahan şarkılarının her biri, adeta unutulmamaya yemin etmiş şarkılar. Bu şarkıları yeni nesille de buluşturmayı amaçlayan Emre Altuğ’u, klasik müzik konserlerinde de dinlediğimiz müzisyenlerle dolu, donanımlı bir orkestra ile sahnede buluşturmak ise bir İş Sanat inceliği.
Melankolimizi neşemizle toplayıp hatıralarla çarptığımız ve ölümsüz şarkılara böldüğümüz bu konseri kaçıranlar, İş Sanat YouTube hesabını takipte kalabilirler.
2 Yorum.
Ayyyyy,ne güzel yazmışşın anılarım canlandı birer birer….
Kayahan’lı seneleri yeniden yaşatirken konser gecesini de hissettiren çok anlamlı bir yazıyi kaleme almışsınız. Ellerinize sağlık